HAVAYOLU ŞİRKETLERİNİN TAŞIDIKLARI BAGAJI KAYBETMELERİ HALİNDE YOLCUNUN UĞRADIĞI MADDİ ZARARIN YANINDA MANEVİ ZARARIN DA KARŞILANMASI HAKKINDA
“Davacının dinlenme, eğlenme ve tatil amacıyla gittiği Mısır'da ilk günden itibaren üzerindeki elbiseyle kaldığı ve bagajının gönderileceğinin belirtilmesine rağmen gönderilmediği, tatil sırasında antidepresan ilaçlarını kullanamadığı ve bir daha tekrarlanamayacak kişisel öneme sahip anları kamerası ile kayıt altına alamadığı, tüm bu hususlar nedeniyle davacının huzur içinde tatil yapmaktan çok bagajına ulaşabilme çabasıyla ve giderek artan stres içinde seyahati tamamladığı aşikardır. Bagajın Türkiye’ye döndükten çok sonra teslim edilmesi ve valizin kilit sisteminin kırılarak eşyalarının karıştırılmasının da davacının kişilik haklarını ihlal ettiği ortadadır.
Bu nedenle bu tür gezilerden beklenen amaç ve yukarıda bahsedilen hususlar dikkate alındığında davacının seyahati boyunca yaşadığı çöküntünün elem ve ızdıraba dönüştüğünün ve davacının kişilik haklarını zedelenmesi nedeniyle 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 49. maddesinde belirtilen manevi tazminat koşullarının gerçekleştiğinin kabulü gerekmektedir.”
(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/44 E. ,2019/508 K.)
ESTETİK AMELİYATLARDA SONUÇ TAAHHÜDÜ HAKKINDA
“Davacı, burun estetiği gayesiyle yani estetik amaçla davalıya başvurmuş olduğuna göre, estetik ameliyat yapılmak suretiyle istenilen ve kararlaştırılan amaca uygun güzel bir görünüm sağlanmasının taraflar arasındaki eser sözleşmesinin konusu olduğu açıktır. Burada sözleşme yapılmasının nedeni belli bir sonucun ortaya çıkmasıdır. Eser yüklenicinin sanat ve becerisini gerektiren bir emek sarfı ile gerçekleşen sonuç olup, yüklenici eseri iş sahibinin yararına olacak şekilde ve ona hiçbir zarar vermeden meydana getirmek yükümlülüğü altındadır.”
(Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2019/2716 E. ,2019/3692 K.)
KİŞİNİN TELEFON NUMARASININ RIZASI DIŞINDA BAŞKASINA VERİLMESİNİN KİŞİSEL VERİLERİ HUKUKA AYKIRI YAYMA SUÇUNU OLUŞTURMASI HAKKINDA
Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunun maddi konusunu oluşturan “kişisel veri” kavramından, kişinin, yetkisiz üçüncü kişilerin bilgisine sunmadığı, istediğinde başka kişilere açıklayarak ancak sınırlı bir çevre ile paylaştığı nüfus bilgileri (T.C. kimlik numarası, adı, soyadı, doğum yeri ve tarihi, anne ve baba adı gibi), adli sicil kaydı, yerleşim yeri, eğitim durumu, mesleği, banka hesap bilgileri, telefon numarası, elektronik posta adresi, kan grubu, medeni hali, parmak izi, DNA'sı, saç, tükürük, tırnak gibi biyolojik örnekleri, cinsel ve ahlaki eğilimi, sağlık bilgileri, etnik kökeni, siyasi, felsefi ve dini görüşü, sendikal bağlantıları gibi kişinin kimliğini belirleyen veya belirlenebilir kılan, kişiyi toplumda yer alan diğer bireylerden ayıran ve onun niteliklerini ortaya koymaya elverişli, gerçek kişiye ait her türlü bilginin anlaşılması gerekir.
(Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2014/607 E. ,2014/16665 K.)
ŞİRKETLE MENFAAT ÇATIŞMASI OLAN MÜDÜRÜN DAVADAN FERAGAT BEYANININ GEÇERSİZLİĞİ HAKKINDA
Bu durumda davadan feragat eden şirket müdürünün davalının oğlu olması, şirket müdürü ile şirket arasında menfaat çatışması olduğunu göstermektedir. O hâlde bu husus gözetildiğinde şirket müdürünün özen ve bağlılık yükümü gereği tek başına yaptığı feragat beyanının geçerli olmadığı kabul edilmelidir. Zira bu gibi tereddüt uyandıran hâllerde, kararın ilgili müdürün oylamaya katılmadığı müdürler kurulu tarafından verilmesi hakkaniyete daha uygun olacaktır.
(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/21 E. ,2020/142 K.)
TİCARETİ TERK EDEN TİCARET ŞİRKETLERİNİN MAL BEYANINDA BULUNMA YÜKÜMLÜLÜĞÜNÜN BULUNMAMASI HAKKINDA
Ticaret unvanı ticaret sicilinden silinen bir sermaye şirketi, 6102 sayılı Kanun uyarınca tasfiye sürecini tamamladığından, artık bundan sonra aktif ve pasifini gösteren bir mal beyanını vermesi fiilen mümkün olamayacağından, mal beyanında bulunmadığından bahisle mahkûmiyetine karar verilmesi Kanuna aykırı olacaktır.
(Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2020/8078 E. ,2021/513 K.)